Günlerdir yaşadığı Dengesiz davranışları herkesin ilgisini
çekmişti. Mutsuz ve meymenetsiz yüz ifadesi çoğu insanın ondan uzaklaşmasını
sağlıyordu. Kendisine sorsanız böyle bir şey mümkün değil kendini en mutlu
insan olarak sınıflandırırdı. İçi güleç dışı meymenetsiz.
Soğuk bir bahardı bahar nasıl soğuk olur demeyin onun
mevsimi soğuk bahardı. Miskin miskin yatağından kalktı hayata bir küfredip, ana
avrat düz gittikten sonra yatağından düşen yorganı ayağıyla itekledi. Sürünerek ve isteksiz bir şekilde
salonuna geçti pislikten ve dağınıklıktan yürüyemiyordu. Ayağının ucuyla
itekledi yerdeki eşyalarını. Ağzında iğrenç bir tat açlığından kaynaklanan
tuhaf, mide bulandırıcı. Hafif perdeyi araladı bahar sanırken meğer kış
olduğunun farkına vardı soğuk bir kış…
Akvaryumundaki iki Japon balığını eline aldı susuz onların öleceklerini
unutmuş olmalı ki balıkların çırpınışlarını yüzgeçlerinin kıpır kıpır yapışını yaşama
nasıl tutunmaya çalıştıklarını izledi. Tepkisiz bir şekilde saatlerce onları
izledi... Evde ondan başka biri daha yaşamalıydı bu kadar kirliliğe ve bu kadar
dağınıklığa karşın evde tek olmasını aklı almamıştı. Kendisinin Akılsız ve
şizofren kılıklı lanet biri olduğunu biliyordu ve bunu kendisine yakıştıramadı. Hemde hiç, hiçbir zaman ...
Tekrardan yerdeki çöpleri ayağının ucuyla itekleyip yatağına döndü. Balıkları öldürmenin
hüznüyle uyuya kaldı…
Hoş Kalın...
Sinem Kandemir...
2 yorum:
merhaba, bloğunuzu takibe aldım, bende beklerim :)
http://pinkyfashionbeauty.blogspot.com.tr/
Hemen geliyorum :)
Yorum Gönder