16 Nisan 2015 Perşembe

Kahve Bile Aşık Fincana

Kahve bile aşıktı fincana…
Uzun uzun sohbetler de tercih edilen ve hep ağır konulara ev sahipliği yapan kahve geçen gün yine aynı konuya davet edildi uzun uzun konuşulan konuların yanında sevimli bir şekilde bekledi. Fincanın da kocaman bir kalp onlar bir dursun şurada ben bir şey deneyeceğim?



4 kız toplanmış herkes kahve söylemişti keşke aramızdan biri farklı bir şey isteseydi demeden de geçemedim. Kızlardan biri sonradan kahve falı diye tutturdu kahvesini köşeye kaydırıp Türk kahvesine daldı.  Konuya girmişti çoktan kız güzel birlikteliklerini anlatıp ballandırıp ballandırıp önümüze sunuyordu, kahvesini içip fal baktırmak için diğer kıza uzattı duymak istediği şey belliydi. Fal bakan hatun kızın tamtamına istediği her şeyi söyledi bittik den sonra telefonla iki çıt pıt yapıp kızlar ya pardoonn beniiimm giiitmemmm lazım yaaa dedi ve pılını pırtısını toplayıp ballandırarak anlattığı sevgilisinin yanına gitti.

Kaldık 3 kişi…
Konuşulan konuların ağırlık seviyelerinin artmasını mı bekliyorsunuz yoksa? Yok oda olmadı. Kalan 3 Hatun modadan, indirimlerden, sağdan soldan, gereksiz tonla laf açıp laf kapadı. Kendini öven durmadan başarılarından söz eden ben böyleyim, ben iyiyim, ben mükemmelim, hiç kötü yanım yok ya, hiç hata yapmıyorum, işlerim yolunda şöyle forma girdim, şöyle fittim derken. Diğer ikisinin anlamsız bakışlarından sıkılmış olacak ki telefonunu bir iki saniye sonra eline aldı iki çıt iki pıt yaptıktan sonra kızlar ben kalkayım artık ‘’Annem çağırıyor’’dedi ve pılısını pırtısını toplayıp ışık hızında oda yanımızdan ayrıldı.

Kalmıştık 2 kişi…
En sevdiğim durumdur bu benim iki kişilik bir masa iki kişilik kahveler iki kişilik sohbetler ve iki kişilik düşünce. Masa numarası da 7 ve 15 rakamları ise gelmeyin keyfime, Diğerleri hakkında hiçbir şey konuşmadan en derin ayrıntısına kadar aklımızdakilerden konuştuk. ’’ Sahaf da geçen gün eski püskü yaşlanmış bir kitap gördüm ama alamadım sonra dönüp alacağım, ya mükemmelmiş prag da ki kütüphaneleri gördün mü?’’ den başlayıp hayatın içinden dışından derininden kıyısından her şeyden konuştuktan sonra kahvelerimizin soğumuş olduğunu anladık. Acımsı bir tat hakimdi sevimsiz kuşkulu Biz tekrar birer kahve söylemiştik. Garson arkadaş gelip diğer kahveyi alınca yanımızdan fark ettim üstünde hala kalp vardı Kahve bile aşıktı fincanına kendimi bildim bileli canım sıkılır ama bu duruma daha fazla sıkılmıştım…



Sürç-i lisan ettiysem affola,  Kahvelerinizin Aşkla Kalması Dileğimle hoş kalın…
                                                                                                    Sinem Kandemir…


0 yorum:

Yorum Gönder

Blogger tarafından desteklenmektedir.
 

Sirius... Copyright © 2011 -- Template created by O Pregador -- Powered by Blogger