Genel bir konu ele alacağım aslında Bugün; doğa
şartlarından, çocuklardan, oyun parklarından ve yeşil alanlardan söz etmek
istiyorum; Ben bildiğiniz üzere Marmaris de yaşıyorum ve ege çocuğuyum yeşili
de severim maviyi de olmazsa olmazlarım dır. Bunlar, şimdi siz bu doğaları
katlediyorsunuz ya sanmayın ki sevgimiz sönecek daha da çok alevleniyor. Siz
doğaya engel oldukça zarar verdikçe daha da muhtaç olacaksınız doğaya haberiniz
olsun…
İki bina yapacağız diye koskoca ağaçları yakıyorsunuz ya
koskoca ormanları katlediyor, hatta içinde yaşayan birçok hayvanın ölümüne
neden oluyorsunuz ya hiçbir şey diyemiyorum sizlere gerçekten hiçbir şey…
Doğa bizi çağırıyor; yeşili de yok etmeyin denizleri de
kirletmeyin çok basit bir slogan olduğunun farkındayım ve ilkokuldan bu yana
bize öğretilenlerle aynı evet ama hangimiz uyuyoruz ki o yüzden de bunu her
paragrafta belirteceğim. Doğa kendi kendini yenileyebilen genelde şehirlerin
dışında insanların pek uğramadığı yerlerde bulunan içinde birçok canlıya ev
sahipliği yapan ve çok cömert bir şekilde sizi de kabul eden yerlerdir, sanmaz
ki sizden kötülük gelsin… ( Doğanın Tanımını da Naçizane yaptıktan sonra devam
edelim.)
Yeni nesil için
üzgünlüğümü saklayamayacağım çünkü bizler gibi yeşili bol yerlerde
büyüyemeyecekler. Ne yapalım canım onlarda kent çocuğu olsunlar bizler böyle
istiyoruz zaten, sokaklar da oynamasınlar evlerde bilgisayarlar da oynasınlar,
sokaklar bomboş kalsın, çünkü zaman
kötü evet bu konu da katılabilirim zaten çocukların oynayacağı bir yerde çok
fazla yok ne yapsınlar yollar da arabaların ortaların da mı oynasınlar? O
yüzden bir çok aile tabi bunda da bir kısıtlama yapma gereksinimi hissediyorum
‘’ İmkanı olan ‘’ aileler çocuklarını alıp doğa ya tabiata götürüyorlar, çünkü
zaman bunu gerektiriyor ve tekrardan, Doğa bizi çağırıyor; yeşili de yok
etmeyin denizleri de kirletmeyin diyorum.
Özgürlük doğamız bizim sıkış tepiş yerlerde yaşayamayız
bizler doğaya atmalıyız kendimizi sokaklarda oynayan nesiliz biz. Havanın o
ayazında bile; Ecem, Muhammed, Cem, Mert, Can sonradan aramıza katılan en
küçüğümüz Nazlı. Sokaklardan evlere
gidemezdik öyle ki; evden kaşık çatal tabak da götürürdük çamurdan yemekler
yapardık, kiremitten pul biber J
güllerden çorbalar, J biz böyle büyüdük 7 çocuk düşünebiliyor musunuz
7 çocuk ve aynı bina da oturuyorduk, hiçbir zaman da başımıza bir şey gelmedi
çok şükür. Yemek yerken de böyle toplanırdık 7 çocuk şimdilerde böyle kalabalık
arkadaş grubu göremiyorum. Aaaa ! Pardon hepsi kreş de ya da özel kurslar da
özür dilerim bir an dalgınlığıma geldi. Bu konuyu kapatmadan önce şunu da
söylemek isterim; hafta sonları da 7 çocuk ve 8 veya 9 ebeveyn ile birlikte
pikniklere giderdik abartmıyorum her hafta sonu. Bu daha çok komşuluk bağlarını
güçlendirir çocukların daha fazla enerjilerini tüketmesini sağlar ve değişik
bir ortam evden uzaklaşma kısacası ( Ben ve Can hariç Diğer saydıklarım hepsi
kuzen’dir. ) Bizler böyle güzel bir zaman da büyüdük işte ‘’Yıldız Ailesine sevgiler.’’
'' Yeşili de yok etmeyin denizleri de kirletmeyin.''
Anlatacak çok da bir şey kalmadı gibi; konu dışına çıkmamaya
özen gösterdim biliyorsunuz benim tutarsız yazılarım var böyle birkaç tane onlardan
olmasın diye uğraştım ve hepsinden azar azar düşüncelerimi belirtme gereksinimi
hissettim ben yazarken çok zevk aldım umarım sizlerde okuduğunuz da aynı tadı
yakalarsınız zaman ayırdığınız için teşekkürler.
son olarak;
''Yeşili de yok etmeyin denizleri de kirletmeyin.''
sürç-i lisan ettiysem affola güzel dostluklar ve bol yeşilin
ve mavinin hakim olduğu günleriniz olsun hoş kalın …
0 yorum:
Yorum Gönder