Bir varmış bir yokmuş evvel zaman içinde… Diye başlayıp bu
kitabı anlatmak istiyorum, o kadar tatlı o kadar iyi anlatıma sahip okurken
bitmesin diye içten içe yalvardım hatta yemek istedim içimde kalsın, hep
benimle kalsın hep benim olsun diye sonra düşündüm her gün bir sayfa
ezberleyeyim 95 günde tamamdır diye sonra sakinleştim ve sık sık okuyacağım bir
kitap listesine adını altın harflerle yazdım. Kitap çocuk kitapları türünde yer
alsa da en çok büyüklerin okuması gerektiğini savunanlardanım ve her yaşta farklı
anlam yükleyeceğimiz bir kitap küçük bir çocuktan büyüklerin davranışlarının, düşüncelerinin
nasıl olduğunu nasıl düşündüklerini eleştiriyor gibi düşünelim, büyüklerin
içlerinde ki çocukları unuttuklarını da en hassas bir şekilde anlatmış.
Ah bu büyükler dedirten bir kitap, küçük prens her defasında
‘’Büyük insanlar çok tuhaflar’’ dedikçe hımmm diyorsunuz. Ben Gökyüzünü çok
severim ve bu kitabı okurken çok eğlendim blogun adından da anlayacağınız gibi
ve blog da geçen başlık da bu kitaptan esinlenerek meydana geldi. ‘’Kuyruklu Yıldız ‘’ ‘’Tuhaf Gezegen ‘’…
(Küçük prens gezegeninden kaçarken,göç yolundaki yabanıl bir kuş sürüsünden yararlanmış olmalıydı. '' MaviBulut'' Antoıne De Saınt Exupery)
Küçük prensin gezegenin de iri sönmüş üç volkanı ve harika
eşi benzeri olmayan bir çiçeği ve baobap ağaçlarla kaplı küçük bir gezegeni
vardır. Kendisine bir uğraş bulmak ve bilgisini arttırmak için diğer
asteroidleri ziyaret etmeye başlar, hepsinde çok farklı ve ilginç karakterler
vardır. Her gezi sonunda ‘’şu büyükler çok tuhaf insanlar demeye başlar.’’ Her gezegen farklı demişken onun için farklı
bizim ise alışık olduğumuz şeyler örneğin; ilk gezegende her şeyi kendisinin
yönettiğini savunan bir kral diğerinde, kendisini beğenmiş bir adam, sonra
sayılarla uğraşan bir adam, devamlı fenerini yakıp söndüren bir fenerci ve
devamlı içki içen bir ayyaş en son olarak kaşifle karşılaşır .’’Şu büyükler
kesinlikle çok tuhaflar.’’ Diyerek den devam ediyor… Neredeyse hepsini anlatmak
istiyorum ama abartma dan en çok hangi bölümleri çok sevdiğimden de bahsedip
sonlandıracağım, ilk olarak;
1.Tilki küçük prense bir öğüt vermişti; En iyi
yüreğiyle görebilir insan, gözler asıl görülmesi gerekeni göremez.
2. Küçük prensin gezegeninde bulunan çiçek evet birçok
çiçek var dünyada ama onun çiçeği farklı konuşmaları dünyalara bedel. Kibirli
bir çiçek ve güzel, narin bir çiçek 4 tane dikenine güvenen ama rüzgardan da çok hoşlanmayan.
- Küçük prens; Ah ne kadar
güzelsin?
- Öyleyim değil mi? Dedi çiçek
kibarca güneşle aynı gün doğdum diye de belirtti çok mütevazice değil fakat
etkileyiciydi ve ondan sonrada küçük prense karşı nazlanması sürüyor...
3. Güneşin batışını 44 kez izlemişti. İnsan çok
mutsuz olduğu zamanlar da güneşin batışını izlemeyi sever. Diye de belirtmişti
buda çok sevdiğim kısımdı.
4. Bir yıldız da yaşayan bir çiçeği seviyorsanız
geceleyin yıldızlara bakmak hoştur ve geceleyin gökyüzüne bakarsın her şeyin
çok küçük olduğu gezegenimi gösteremem sana. Belki böylesi daha iyi, yıldızım
senin için herhangi bir yıldız olsun böylece gökyüzündeki bütün yıldızlara
bakmayı seveceksin.
5. Sen öğleden sonra dörtte geleceksen, ben saat üçte mutlu olmaya başlarım…
Aslında daha tonla şey yazabilirim ama abartmadan tadında
bırakacağım diye kendime söz vermiştim ve sözüm de durup abartmadan gidiyorum.
Ayrıca benim okuduğum Mavibulut yayın evinden fakat en kısa
zamanda Cemal Süreya ve Tomris Uyar çevirisini ve Cançocuk yanın evinden olan
basımını da okumak için heyecanlanıyorum...
Sürç-i lisan ettiysem
affola hayatınız da size de küçük prens gibi yol göstericilerin olması
dileğimle hoş kalın …
4 yorum:
Farkettimki siyenize üye olmamışım.Oysa ki G+ takipçinizim. Neyse sitenize de katıldım. Bana da beklerim.
http://ciziyorumdikiyorum.blogspot.com.tr/
Çok teşekkür ederim nilgün hanım :) hemen geliyorum sitenize :))
ah küçük prens aşığı biri daha selam olsun size de :)) Beğenmenize çok sevindim, yorumunuz içinde teşekkür ederim :)) hemen geliyorum sayfanıza :)))
·
Nerdesin hey B612?
B612
Bilirsiniz
B612’de yaşar
Bizim Küçük Prens
Kitabı okuyanlar
Bazen umutvar
Bazen hüzünlü
Bulur hikayeyi
*
Herkes merak eder
Koyun çiçeği yedi mi?
Bak şu gördüğüm yıldız
Hani yukarda sarı saçlı parlayan
O mu yoksa?
*
Kendi asteroidimizi bulmak isteriz
Geceleri yıldızlara bakıp gülümseriz
Aslında biliriz
Ama bilmez oluruz
O asteroid orda biryerlerde
*
Bir bilim insanı görünce
İsim verir ona
Tüm dünya bilir
Hem de bir Türk bilim insanı
O zaman adı B612 olur
*
Adı olmasa ne olur?
Orda zaten
Uzaklarda
Ama orda
Gülüne verdiği zaman
Değerli olan Küçük Prens
Gülümser bize
Sapsarı saçlarıyla
*
“Asteroidimi ararım” der
Bir seveni
Böyle anlarda
Hep Simyacı’nın sonu gelir aklıma
Kendi içimizde aramayız hiç
Onu
Sonra filmin sonu hep aynı olur
“katil, uşak çıkar”
(filmlerin sonu artık değişmiş diyorlar)
*
Hepimiz kendi asteroidimizde yaşamıyor muyuz?
Bir gülümüz
Bir koyunumuz
Bir de volkanımız yok mu?
Bekleriz göçmen kuşlar sürüsü gelsin
Onlarla 6 gezegen gezip dünyaya gelelim.
Yorum Gönder