Beni çok etkileyen bir hikaye daha anlatmak istiyorum
sizlere hikaye dediysem öyle uydurma bir şey değil, yaşanmışlık var içinde
güzel ve etkileyici…
Hem kitaplara konu oldu hem de filmleri çekildi ben filmini
de çok beğendim kitabından da çok etkilendim. Başlıyorum anlatmaya o vakit;
Sylvia Plath;
Trajedik bir yaşamı ve intiharıyla zihnime kazındı. Okurken öyle
bir etkilendim ki okuduğum andan itibaren herkese anlatma gereksinimi hissettim
bazı platformlar da yazılarına yorum yaptım kesmedi sizlere de anlatayım
istedim. Ben böyle can alıcı hayat hikayeleri olan yazarları okumak dan daha
bir haz duyuyorum. Hatta kitaplarını okuyup sonradan filmlerini izliyorum büyüsü
bozulmasın diye. Sizlerde böyle yapın gerçekten çok eğlenceli ve çok etkileyici
oluyor…
Hadi başlayalım;
Plath yaşamı
boyunca depresif bir haldeydi. Filmini izleyince daha iyi anlayacak daha iyi
hissedeceksiniz. İntihar girişimlerinde bulunuyordu sık sık akıl hastanesine
falan yatırıldı. Bir süre sonra buradan çıkıp üniversiteye başlar ve yazılarını
şiirlerini üniversite de bir dergide yayınlar bu süre için de Ted Hughes ile tanışır İngiliz bir
şairdir arkadaşlar buda bir yazarın yazılara gönül vermiş birinin, evleneceği
adam da bu yönde olması sizi şaşırtmamış olsa gerek. Tabi Plath yazmaya devam eder eşi kadar yoğun bir ilgiyle karşılaşamaz
elbet ama bir gün onu birileri anlayacaktır. Annesi üstüne çok titrer çünkü
kızının depresif sorunlar yaşadığını bilir ve birçok defa da intihar girişimde
bulunduğunu Ted Hughes’e de anlatır
ve ondan da bu inceliği saygıyı bekler.
İlk çocuğuna hamile kaldığı zamanlarda başlar aslında
krizler kıskançlık krizleri adam yakışıklıdır vesselam ee birde ünlü bir yazar,
seminerler toplantılar derken bizim Plath
kıskanmakta haklı çünkü oda bir yazardır tabi onun kadar kendini gösteremese de…
Ve boşanma işlemlerini başlatır plath, çünkü artık dayanamamak dadır. Aaaa! şunu da anlatmak
isterim çünkü can alıcı bir nokta var. Bunlar boşanmadan önce yakın dostları
var isimlerini unuttum yemeğe falan gelirler ve kocasıyla olan muhabbeti plath çok gerer ve bunu her fırsatta
belli eder. Hughes böyle bir şey yok
ya dese de plath içine bir kuşku
girmiştir kadın hisleri işte her zaman doğru çıkar neyse anlatacağım sonlarına
doğru okumaya devam;
Çocuğu doğurur ama o bir yazardır ve yazarlık teklifi gibi
bir şey geliyordu sanırım yazı yazması yetiştirmesi gerekiyordu filminden
hatırladığım kadarıyla böyleydi ama çocuk bakmak çok kolay bir şey olmadığı
için daha çok depresyona girdi daha çok daha çok…
Kocasıyla ilişkilerini kurtarmaya çalışmıştı elbette ama
olmadı çünkü kocasıyla o evlerine gelen hatun arasında bir ilişki vardı ve
bebeklerinin olacağını öğrenir. Psikolojik sorunları olan bir kadının böylesi
bir durumu kaldırmasını kimse beklemez zaten. Plath iki çocuğu vardır ve bir ev kiralar eski bir İngiliz şaire
ait bir evdir.
Kısaca; Plath
küçüklüğünden beri, intihar girişimlerinde sık sık bulunmuş biri olarak bu yükü
kaldıramaz ve bir gece uyumak da olan çocuklarının odasına girer kurabiye ve
yanında da süt bırakır. Odalarının camlarını da hafif açtıktan sonra içeriye
gaz geçmesin diye kapıyı sımsıkı bantlar ve çıkar.
Mutfakta kafasını fırının
içine sokarak intihar eder…
Ardından bizlere bıraktığı sadece Sırça Fanus dur. Zamanın da Amerika da feminist roman olarak anılmış
ve plath’nın annesi çıkmasına engel olmaya çalışmışsa da engel olamamıştır.
Kitabı okurken ben çok etkilendim hatta bazı sayfalarını
kalbim ağzımda okudum o kadar heyecanlı o kadar can alıcıydı bazen yutkunamadım
bile nasıl bir acıdır nasıl bir etkidir bu diye anlatamıyorum ama
depresyondaysanız asla okumayın derim hele de benim gibi kitapları yaşıyorsanız
aman aman diyeyim.
Eksiklerim olmuştur mutlaka eklemek istedikleriniz olursa
yorum kısmına bırakabilirsiniz ben etkilendiğim beni etkisi altına nasıl aldığı
kısımları anlatmaya çalıştım ve bitirmeden önce de
Sylvia filmi
izlemenizi öneririm eğer konu ilgi alanınıza girdiyse de Sylvia Plath Sırça Fanus
kitabını da mutlaka okuyun.
Sürç-i lisan ettiysem affola Güzel yaşanmışlıklar da ve güzel etkileyici eserlerde görüşmek dileğimle
hoş kalın…
Sinem Kandemir
4 yorum:
En kısa zamnda kitabı okumak, filmi izlemek istiyorum teşrkkurler
Ben teşekkür ederim yorumun için canım benim :) mutlaka oku ve izle zaten kitabını bir günde bitireceğinden eminim :))
Tam benlikmiş ve kendime çok yakın buldum kendisini. Ama depresyona meyilli kişiler okumasın demişsin ben de okuduğumu, izlediğimi yaşayan ve zaten depresif biriyim, sanırım şu an okumasam iyi olacak. İyi hissettiğim bir anımda mutlaka istekle okuyacağım. Yazı için teşekkürler.
:)) gerçekten muhteşem bir kitap :( bende böyle boğazım düğümlenmişti bazı yerlerinde hani o anda yaşıyorsun kendini verince... :)) okuduğun zaman yorumunu çok merak ediyorum :)) zaman ayırıp okuduğun için de çook teşekkür ederim canım benım :))
Yorum Gönder