Kırtasiye eşyalarına
karşı bir ilgimin olduğu gerçek okulu bitirmeme rağmen halla kırtasiyeye girer bir iki kalem,silgi
almışlığım var. Sonradan araştırınca bu durumun bana özel olmadığını keşfettim
evet çoğu arkadaşımda bu olay varmış.
Akşam yine odamda kitaplarımı kalemlerimi toparlarken
bu kırtasiye olayı aklıma geldi,ve düşününce 90'larda öğrenci olanlarda
bunun daha fazla görüldüğünü fark ettim hatta bir ara herkese sorar oldum ve
evet hep olumlu sonuçlarla
karşılaştım,bana özel bir durum olmadığını anladım….
Mutluyum !
Çünkü bu kadar masum
hislerimiz var.! Bizden kötülük beklenmez en azından benden beklemeyin. İlkokul
zamanlarımı düşünüyorum da uzun siyah saçlarım ,mavi önlüğüm dizimin üstüne
kadar, beyaz bir yakalık her gün ayrı bir
yakalık olmasına dikkat ederdim
çoraplarım hep şu dantelli olanlardan
olurdu,güzel bir öğrencilik geçirdiğimi düşünüyorum.Bunların yanı sıra en çok
sevdiğim yine renkli kalemlerim,silgilerim ve’’ tıka basa’’ dolan kalemliğim
olurdu.Paylaşımcı bir çocuk olduğumdandır her eve döndüğümde tıka basa dolu olan
kalemliğim ‘’tıkabasalığını’’ bırakmış olurdu,arkadaşlarımın beğendikleri
kalemleri verirdim onlara o zamanları
‘’paylaşımcılık’’ vardı.Hiçbir zaman fesatlık düşünmezdik.Defterlerimize,kitaplarımıza
yapıştırdığımız etiketler hep ikiye
ayrılırdı en güzelleri en çok sevdiğimiz ders kitabının üstüne ve
defterine,çirkin olanları da hep sevmediğimiz kitap ve defterlere
yapıştırırdık. Mutlu çocuklardık vesselam biz
teneffüsler de hep bahçeye
inerdik,bahçeye inmeyen bir arkadaşımız varsa hemen yanına gider ne olduğunu sorar ona yardım etmeye
çalışırdık.Beslenmelerimizi de paylaşırdık aldığımız bir simidi 4e bile
böldüğümü hatırlıyorum,istemese dahi
zorla ‘’ağzına değdi artık’’ bunu ben yemem ! der hemen eline tutuştururduk.
Kimsenin canı çekmesin ‘’alamayanda’’ vardır diye ‘’muz,çilek,erik ‘’koymazdı annem beslenme
çantama bizim dönemimiz bu kadar duyarlı
bir dönemdi işte … Hatta sınıf içi
mektuplaşmalarımız olurdu halla saklarım hepsini özenle ara sıra bakarım gülerim çoğunu da gösteririm yazan
arkadaşlarıma bunlar güzel olaylar saklamak değer vermek gerekir hepsi bir
‘’anı’’ olarak kalıyor zamanla…
Kırtasiye konusundan girip nasıl buraya bağladım inanın
bilmiyorum,beynim farklı düşünüp
parmaklarım çok daha farklı şeyler yazıyor,o yüzden hiç silmeden devam edeceğim
bu yazımda böyle olsun sizlerde bu yazımı
böyle tutarsız kabul edin.Yıllar
hepimizden çok şeyler almış belli ki hepimiz unutmuşa benziyoruz bazı şeyleri ben tekrardan küçük naçizane bir şekilde anlatmak belirtmek istedim
gerisini sizlere bırakıyorum.
Sadece biraz daha duyarlılık…
Sürç-i lisan ettiysem affolla ‘’Tutarsız yazılarda
görüşmemek’’ üzere ve ‘’duyarlı’’ bir gelecek umuduyla hoş kalın …
SİNEM KANDEMİR